Güncel
Lozan’da, savaş tazminatına karşılık harap bir kasaba teslim almışız
Saat on ikide gerçekleşen imza merasiminden sonra Belediye dairesine çekilen bayrak, Türk, Yunan ve Fransız askerleri tarafından selamlandı.
Milli Mücadele’nin ardından Ä°sviçre’nin “Lozan” ÅŸehrinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Britanya Ä°mparatorluÄŸu, Fransa, Ä°talya, Japonya, Yunanistan ve Romanya gibi devletlerin de katıldığı barış görüÅŸmeleri baÅŸladı. Bu görüÅŸmelerin ilk bölümünde, tartışılan noktalardan biri de Yunanistan’dan istenen “savaÅŸ tazminatı” konusuydu. TBMM Hükümeti, Yunanistan’ın Anadolu’da yol açtığı ölümler, yıkımlar ve göçler nedeniyle, “1.341.639.505 Türk Lirası” tazminat ödemesini talep etti ve bu iddialarını kanıtlayan belgeleri, konferansın “Maliye ve Ä°ktisat Sorunları Komisyonu BaÅŸkanlığı”na sundu. Neticede TBMM Hükümeti tarafı haklı bulunarak yapılacak anlaÅŸmaya tazminat ile ilgili bir madde konuldu.
Ancak, “Musul” ve “Kapitülasyonlar” meselesi baÅŸta olmak üzere uzlaşılamayan maddeler nedeniyle dağılan ve 23 Nisan 1923 günü yeniden toplanan konferansın ikinci tur görüÅŸmelerinde bu konu, Müttefiklerce yeniden gündeme getirildi. Müttefiklerin önerisi doÄŸrultusunda BaÅŸ temsilci Ä°smet PaÅŸa, BaÅŸvekil Rauf Orbay ile ters düÅŸmesine raÄŸmen, talep edilen savaÅŸ tazminatından, Mayıs 1920’de Yunanistan’ın eline geçen ve Milli Mücadele boyunca da iÅŸgal altında kalan KaraaÄŸaç arazisi ile istasyonunun verilmesi karşılığında vazgeçti. Mustafa Kemal PaÅŸa’nın da onayıyla bu konu, Britanya, Fransa, Ä°talya, Yunanistan ve TBMM Hükümeti arasında imzalanan “KaraaÄŸaç Arazisi Ä°le Bozcada Ve Ä°mroz Adaları’na Ä°liÅŸkin Protokol” ile anlaÅŸma metninde yer aldı. Ve TBMM Hükümeti, Lozan AntlaÅŸması’nın 59. Maddesine göre; Yunanistan’ın savaÅŸ sonuçlarından doÄŸan mali durumunu dikkate alarak, onarımlar karşılığı olarak, Yunanistan’dan her türlü zarar-giderim isteminden kesinlikle vazgeçti.
Böylece, Türk-Yunan sınırını oluÅŸturan Meriç Nehri’nin Batı yakasında bulunan, Mimar Kemalettin Bey’in eseri olan ve 1974 yılına kadar tren istasyonu, 1998-2011 yılları arasında Trakya Üniversitesi Rektörlük Binası, ÅŸu an ise Güzel Sanatlar Fakültesi, Ä°lhan Koman Resim ve Heykel Müzesi yerleÅŸkesi olarak kullanılan yapı ile birlikte “KaraaÄŸaç”, 15 Eylül 1923 günü teslim alındı. Teslime iliÅŸkin protokol, Edirne Vali Vekili Abdullah Naci Bey ile Yunanistan’ın Batı Trakya Vali Vekili Mavridis arasında “KaraaÄŸaç Belediye Dairesi”nde imzalandı.
Hakimiyet-i Milliye Gazetesi’nde ayrıntılarıyla aktarılan teslim günü; BaÅŸlarında Erkan-ı Harp Miralayı Hüseyin Hüsnü ve Kaymakam Mümtaz Bey’ler’in bulunduÄŸu polis ve asker kıtaları, sabah saat sekizde Fransız askerleri tarafından korunan Meriç Köprüsü’nden geçerek KaraaÄŸaç’a doÄŸru hareket etti. Askeri ve mülki memurlardan oluÅŸan bu kafile Edirne-KaraaÄŸaç ÅŸosesinde ilerlerken telefon ve telgraf hatları da döÅŸendi, karakol binalarına bayrak çekildi. Daha sonra kafileyle birlikte “KaraÄŸaç Belediye Dairesi” önünde toplanmaya baÅŸlayan demiryollarının Türk müstahdemleri, civar köylerden buraya gelen kadın, erkek ve çocuklardan oluÅŸan köylüler, askerleri sevinçle bağırlarına bastılar. Onlara kurbanlık koyun hediye eden köylülerin ÅŸükürle askerlerin ayaklarına kapanmaları duygusal anların yaÅŸanmasına neden oldu. Edirne Vali Vekili Abdullah Naci Bey ile Kaymakam Mümtaz Bey’in, maiyetlerinde polis ve hukuk iÅŸleri müdürleriyle birlikte otomobille Belediye binası önüne gelmesinden sonra Yunan memurlar ile teslim protokolünün imzalanmasına geçildi.
Saat on ikide gerçekleÅŸen imza merasiminden sonra Belediye dairesine çekilen bayrak, Türk, Yunan ve Fransız askerleri tarafından selamlandı. Yunan askeri, trenle KaraaÄŸaç’ı terk ederken, bölgede idari yapılanmaya giriÅŸilerek ilk etapta bir posta ve telgraf merkezi açıldı. ÖÄŸleden sonra ise TBMM Mebusları Åžakir, Faik ve Refik Beyler’le birlikte, Edirne’den KaraaÄŸaç’a gelen mektepliler, esnaf alayları ve ahali, bando ve bayraklarla burayı adeta bayram yerine çevirdiler. Fakat ne yazık ki “1.341.639.505 Türk Lirası” tazminata karşılık olarak kabul ettiÄŸimiz “KaraaÄŸaç ve mülhakatı” adeta enkaz halinde ve pek harap bir halde elimize geçmiÅŸti.
Henüz yorum yapılmamış.